Gittiğin gece
En uzun ve en soğuk gecesiydi ömrümün...
Kırılmaya müsaitti tüm umutlarım.
Sen aşkı sıyırırken dilinin ucuyla aramızdan
damarlarımda akan senle birlikte
son damlasına kadar
çekilmişti sanki kanım....
Ve sen bir kelimeye sığdırırken bu yaşananı
benim yüreğim buz tutuyordu !..
İçimden kopan parçaları serdim ayak uçlarına
Göremedin !..
Hatırlìyorum
ağlamamıştım...
Çünkü ağlamaya bile takatim kalmamıştı o an
Çünkü sen "Hoşçakal" derken
Boğazıma saplanan buz kırıkları arasında kalmıştı söz yaşlarım...
Ama duyabilseydin eğer
ardından avaz avaz bağıran
gitme diyen bi çift gözün sıcaklığı
yetecekti belki de en güzel yarınlara
Bir kardelen açacaktı inatla
duyamadın !..
Gözlerimi dudaklarına diktiğim saatler,
tüm alfabenin küsüşüydü dilime...
beni boynu bükük
biçare bırakan tek şeyse
giderken avuçlarıma sıkıştırdığın anlamsız vedalardı...
içimdeki duyguların amansız savaşından sıyrılıp
sana doğru gelen her cümlenin vurgusunu çalmıştı ayrılık...
ansızın dudaklarımı diken,
boğazıma yumruk yumruk vuran taşlarsa,
son sözlerinin kulaklarımdaki yankısıydı...
Bilemedin !
...
Evet,ben Ağlayamadım son gidişine...
belkide tükenmişti yaşlar gözümde
dudaklarından dökülen,
dünyamı yıkan o "SON" deyişinle,
kısacık bir ELVEDA’n ile
senin için başlayan zaman
belki de durmuştu bende...
Çünkü kalbim hala
o bıraktığın
soğuk yerde.
05.05.2015
Yorumlar
Yorum Gönder